Baktım ki birinci sayfalarda esamisi okunmuyor, haber bültenlerinde yok, onlara spor sayfalarının kuytuları lâyık görülüyor, ben de hepsini alıp, köşemin en tepesine koydum. Kimleri mi? Paralimpik Olimpiyatları’nda altın madalya kazanan engelli milli sporcularımız Öznur Cüre Girdi (Okçuluk), Mahmut Boztepe (Tekvando) ve Serkan Yıldırım’dan (Atletizm) söz ediyorum.
Bence paralimpik sporcularımızın elde ettiği başarılar, normal sporcularınkinden iki kat daha önemli, daha değerli… Çünkü sadece rakipleriyle değil, fiziki dezavantajlarıyla, önyargılarla, ilgisizlikle de mücadele ediyorlar.
Öznur, Mahmut ve Serkan da bu engellerin üzerinden bir bir atlayıp, ülkemize altın madalyayı getirdi. Tıpkı madalya kazanan pek çok engelli sporcumuz gibi…
Bakalım Mete Gazoz’a, eli cebinde atış yapan Yusuf Dikeç’e gösterilen ilgi ve takdirin onda biri bu şahane sporculara gösterilecek mi? Hiç sanmam. Peki nereden mi biliyorum? Olimpiyatların açılışını birinci kanalından, Paralimpik Olimpiyatları’nın açılış törenini ise pek çok kimsenin varlığından bile haberdar olmadığı TRT Yıldız’dan yayınlayan TRT’mizin tavrından…
ŞAHANE BİR AÇILIŞ
Dizilerde ilk sahnenin önemli olduğunu düşünürüm. Bana göre seyircide bırakılan ilk izlenim adeta o dizinin kaderini belirler.
Atv’nin yeni dizisi Bir Gece Masalı’nda o sihirli ana denk geldim. Öyle bir açılış sahnesiydi ki; beni yüreğimden yakalayıp, hikayenin içine çekiverdi.
Yörede çok sevilen Emniyet Müdürü Mehmet, ailesiyle bayram alışverişindeydi. Oğluna ayakkabı alırken, onları gıptayla seyreden pideci çocuğu gösterdi: “Bak, para kazanmak, ailesine bakmak için ramazan pidesi satıyor.” Oğlu sordu: “Fakir mi yani?” Mehmet Müdür devam etti: “Fakir ama parası olmadığı için değil, babası olmadığı için. Sevdiklerinden uzak olan, fakir kişidir. Bu ana olur, baba olur, yar olur. Hep bir eksiklik hisseder. Şimdi bu yetim çocuk da babası olmadığı için fakir. Anladın mı aslanım? Oğlu: “O zaman biz fakir değiliz” der ve aile mutlulukla birbirine sarılır. Sonra da o ayakkabıyı, pideci çocuğa hediye ederler.
Tam çarşıda yürürlerken bir çocuk, Mehmet Müdür’ü sırtından vurup şehit eder. Mehmet’in oğlu da bir anda fakirleşmiştir artık…
Sonrası Denizli’nin muhteşem doğasının başrolü kimselere bırakmadığı bir modern masal…
Ve izlemek için bir neden daha: “Yan” roller rüya takımı gibi… Gürkan Uygun, Kenan Bal, Mesut Akusta… Ekran karşısında “yan” gel yat yani…
Özel okulların kitap terörü
Özel okullar zaten yıllık ücretleriyle velilerin belini büküyordu. Bunlara yemek, servis, kıyafet ve kitap/kırtasiye fiyatlarındaki fahiş yükseliş de eklenince, özel okulda çocuk okutmak bir servete mal olmaya başladı.
İbretlik habere ise A Haber ekranlarında rastladım. Bir veli, kendisinden 40 bin lira istenen 22 adet kitabı internette tek tek bulup, gerçek fiyatlarını tespit etti. Ortaya çıkan 12 bin 363 liralık fiyat, bazı özel okulların nasıl “ticarethaneye” dönüştüğünü açıkça belgeliyordu.
40 bin lira nerede, 12 bin lira nerede? El insaf yahu…
Gaf’let kürsüsü
Yaşama Tutunan Patiler Derneği Başkanı Buket Özgünlü’nün mama paralarını at yarışlarına yatırdığı MASAK raporlarıyla ortaya çıktı.
Zap’tiye
Memlekette enflasyon yüzde sıfır olsa ne yazar? Fırsatçılık yüzde 300, açgözlülük yüzde 500 olduktan sonra…
Ne demiş?
“Bence kız babalarına yıpranma tazminatı ödenmeli. Çünkü hem karılarıyla hem de onun kopyasıyla uğraşmak zorunda kalıyorlar.” (Sosyal medyadan)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024SPOR
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024GÜNDEM
07 Ekim 2024