Alman Haber Ajansı DPA’nın hükümet sözcüsü Steffen Hebestreit’a dayandırdığı haberinde, bir süredir hükümet içinde yaşanan anlaşmazlıkların ardından Başbakan Scholz’un FDP liderini bakanlıktan aldığı ifade edildi.
Hebestreit, Başbakan Scholz’un koalisyon ortağı FDP’nin lideri Maliye Bakanı Lindner’i görevden aldığını doğruladı.
Ülke medyasında yer alan haberlerde, koalisyon hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile Yeşiller ve FDP yetkililerinin aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için Başbakanlıkta bir araya geldiği belirtildi.
FDP lideri Lindner’in Şansölye Scholz’a bu görüşmede erken seçim önerisinde bulunduğu aktarılan haberlerde, ancak Scholz’un bunu reddettiği bildirildi.
REKLAMMECLİSTEN GÜVEN OYU İSTEYECEK
Scholz, Almanya’nın gerekli kararları alabilecek güce sahip bir hükümete ihtiyaç duyduğunu dile getirerek, “15 Ocak 2025’te Federal Meclisten güven oyu isteyeceğim. Parlamento üyeleri erken seçimin önünün açılıp açılmayacağına karar verebilecekler. Bu seçim, Anayasa’da öngörülen sürelere uygun olarak en geç mart ayı sonuna kadar gerçekleştirilebilir.” dedi.
Scholz, koalisyonun diğer ortağı olan Yeşillerden Başbakan Yardımcısı Robert Habeck ile Almanya’nın gelecekteki siyasi rotasının bir an önce netleştirilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı olarak tüm enerjisini ülkeyi bu zor zamanlardan geçirmeye adamaya devam edeceğini belirten Scholz, doğru kararlarla bu krizden daha güçlü şekilde çıkacaklarına emin olduğunu ifade etti.
“HERKES DERİNDEN BÖLÜNMÜŞ BİR ÜLKE GÖRDÜ”
Uzlaşma yeteneğinin kaybedilmemesini isteyen Scholz, “ABD’ye son haftalarda bakan herkes derinden bölünmüş bir ülke gördü. Siyasi farklılıkların, dostlukların ve ailelerin yok edildiği, siyasi sınırların ötesinde işbirliğinin neredeyse imkansız hale geldiği bir ülke. Bu Almanya’da bizim başımıza gelmemeli. Çünkü gelecekte de işbirliği ve uzlaşma gerektiren seçim sonuçlarıyla uğraşmak zorunda kalacağız. Bu çoğu zaman zordur ama Almanya’yı güçlü kılan ve bizi karakterize eden de tam olarak budur.” diye konuştu.
Başbakan Scholz, koalisyon ortağı Hür Demokrat Partiye (FDP) bir kez daha ülkeyi kaosa sürüklemeden bütçedeki açığı kapatabilecek kapsamlı bir teklif sunduğunu dile getirerek, “Zor dönemde Almanya’yı güçlendirmek için bir teklif. FDP’nin önerilerini de alan bir teklif.” dedi.
Bunun, Almanya’yı ekonomik olarak güçlendirecek, otomobil sektöründe istihdamı güvenceye alacak, şirketlerin yatırım yapabileceği ve Ukrayna’yı destekleyecek 4 unsurdan oluşan bir teklif olduğunu ifade eden Scholz, bunun aynı zamanda ABD’deki seçimlerden sonra Almanya’ya güvenebileceği mesajı veren bir teklif olduğunu söyledi.
Ancak Maliye Bakanı Lindner’in ülkenin yararına olacak bu teklifi uygulamaya hazır olmadığını belirten Scholz, “Artık ülkemizi bu tür davranışlara maruz bırakmak istemiyorum.” ifadesini kullandı.
Ülkesinin karşı karşıya kaldığı zorlukları anlatan Scholz, böyle bir durumda uzlaşma teklifini reddeden kişinin sorumsuzca davrandığını vurguladı.
“BAŞBAKAN OLARAK BUNA MÜSAMAHA GÖSTEREMEM”
Scholz, “Başbakan olarak buna müsamaha gösteremem. Geçtiğimiz 3 yıl boyunca 3 farklı partiden oluşan bir koalisyonun nasıl iyi uzlaşmalara varabileceği konusunda defalarca önerilerde bulundum. Bu çoğu zaman zordu.” diye konuştu.
Başbakan olarak ülkenin iyiliği için pragmatik çözümler bulması gerektiğini belirten Scholz, Lindner’in çoğu zaman yasaları bloke ettiğini, önemsiz, partizan taktiklere başvurduğunu ve güveni zedelediğini ifade etti.
Scholz, güven kalmadığı için bu şekilde ciddi hükümet çalışmalarının mümkün olamayacağını belirtti.
Başbakan Olaf Scholz, ana muhalefet lideri Hristiyan Demokrat Birlik Partisi Genel Başkanı Friedrich Merz ile ülke için önemli olan ekonominin canlanması ve savunmanın güçlendirilmesi konularında işbirliği yapması için görüşeceğini kaydetti.
ANLAŞMAZLIK KONUSU NE?
Koalisyon hükümeti, 2025 bütçesi, ikinci emeklilik paketi ve “Büyüme Girişimi-Almanya için Yeni Ekonomik Dinamikler” adı verilen bir büyüme paketi konusunda zorluk yaşıyor.
Özellikle FDP’nin mali açıdan şahin tutumu 2025 için hazırlanacak bütçe konusunda ortakları anlaşmazlığa düşürdü ve ülkede hükümet krizi havası oluşturdu.
Maliye Bakanı Christian Lindner ve Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck ekonominin canlandırılması için farklı ve birbirlerinden bağımsız olarak öneriler sundu. Partiler arasında koordineli bir şekilde yapılmayan bu öneriler koalisyonda derin bir ayrışma olduğunu gösterdi.
Koalisyon ortakları, bütçe komisyonu toplanıp bütçeye son şeklini verene kadar kapatılması gereken milyarlarca avroluk açık ile ekonomik krizden çıkış için izlenecek yol konusunda sıkıntılar yaşıyor.
REKLAMMUHTEMEL 4 SENARYO KONUŞULUYOR
Koalisyonda yer alan bir tarafın ayrılması durumunda, Başbakan Scholz, 4 yıllığına seçildiği için mecliste başka çoğunluk oluşturabilir. Bu durumda Scholz, hükümetten ayrılan tarafın bakanlarının görevine son verir ve bunların yerine yeni bakanlar atar.
Ancak bu senaryo gerçekçi bulunmuyor. Çünkü kamuoyu yoklamalarında, yüzde 32-34 bandında bulunan ve erken seçime gidilmesini talep eden ana muhalefetteki Hristiyan Birlik partilerinin (CDU-CSU) buna yanaşmayacağı ifade ediliyor.
Bir başka senaryoya göre, Başbakan Scholz azınlık hükümeti kurabilir. Bunun gerçekleşmesi durumunda, Scholz hükümetinin her bir yasa için mecliste çoğunluk bulması gerekecek. Bunun için de muhalefetin desteğine ihtiyaç duyacak ve muhtemelen yasaların çıkması zorlaşacak.
Bir başka seçenek de milletvekillerinin başbakana karşı bir güven oylamasına gitmesi. Mevcut başbakan güven oylamasını kaybeder ve milletvekillerinin gösterdiği bir başbakan adayı meclisten çoğunluğu alırsa, yeni başbakan olarak görev yapabilir.
Ancak bunun için aşırı sağcı parti AfD milletvekillerinin desteğine ihtiyaç duyulacak. Meclisteki diğer tüm partiler AfD ile her türlü işbirliğine karşı çıktığı için bu seçeneğin gerçekleşmesi zor görünüyor.
Bir diğer ve en gerçekçi seçenek ise Başbakan Scholz’un meclisten güvenoyu istemesi olarak görülüyor.
Başbakan meclis çoğunluğunu arkasında toplaması ve güvenoyu alması durumunda hükümet devam eder, aksi durumda ise Başbakan, Cumhurbaşkanından erken seçime gidilmesini isteyebilir.
Cumhurbaşkanı 21 gün içinde bu kararı alır, ardından 60 gün içinde erken seçim yapılması gerekir.
*Haberin görseli AP tarafından servis edilmiştir.
Haber Kaynak : HABERTURK.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024SPOR
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024GÜNDEM
08 Aralık 2024